Bu yazı dizisi İktisatın tarihi seyri ve Türk İktisat Tarihi alanında gerek genel ve özel yetenek sınavları, gerekse genel kültür anlamında bir öz kaynak olacaktır.
İktisat biliminin başlıca sorunsalı kıt kaynaklarla sonsuz olan ihtiyaçların karşılanmasıdır.
İktisada Genel Bakış: Sosyal bir bilim olarak iktisat yeni bir dal sayılmaktadır. İktisatın bilimsel başlangıcı A. Smith’in (1776) “Ulusların Zenginliği” kitabıyla başlatanlar olduğu gibi Harward Üniversitesi’nde Sir William J. Ashley’in 1892’de kurduğu İktisat Kürsüsü ile başlatanlar da vardır.
Genel olarak iktisat, kapitalist ekol ve sosyalist ekol ile bunların türevlerinden oluşmaktadır. İlkçağ, ortaçağ ve dinsel iktisat akımları gölgede kalarak, yerlerini modern iktisadi akımlara bırakmıştır. Bununla beraber İslam’ın iktisada yaklaşımını liberal çerçevede görenler olduğu gibi sosyal çerçevede yorumlayanlar bulunmaktadır. Özellikle zekat konusu bunun odak noktasını oluşturmaktadır.
Coğrafi keşifler ve ticaret yollarının değişmesiyle birlikte yeni sınıfın ortaya çıkması feodaliteyi zorlamıştır. Yeni sınıf halkı da yanına almış ve kralarla birlikte hareket ederek, feodal sistemi parçalamıştır. Aynı zamanda kiliseye karşı da savaş açarak, kendine uygun bir dünya sistemini kabul ettirmiştir. Sonuç itibariyle kapital sınıf günümüz dünyasının siyasi-iktisadi ve kültürel çehresinin şekillenmesinde etkili olmuştur.
Ortaçağ’da İktisat: Roma İmparatorluğu’nun çökmesinden sonra feodal sistem hem ekonomik ve hem de siyasal olarak kıtaya hakim oldu.
Feodalite (derebeylik), atomize iktidara, aynî ekonomiye ve serf-senyör ilişkisine dayanmaktadır. Kral, yalnızca eşitler arasında birincidir. Feodalite siyasal bir sistem olduğu gibi aynı zamanda ekonomik bir sistemdir.
Feodalite’nin oluşumunda etkili olan unsurlar;
- Soylular : Roma particileri ve Cermen şeflerinden oluşan aristokrat sınıf,
- Rahipler: Din adamları.
- Serfler (köle ve köylülerden dönüşen sınıf).
Bunun dışında savaşçılar ve zanaatçılar da vardı. Ancak 11. Yüzyıldan sonra yeni bir sınıf belirmeye başladı: Tüccar sınıfı.
Feodalite’de yerel siyasal gücün sahibi genellikle ekonomik gücü de elinde tutmuştur. Derebey geniş topraklara sahipti. Toprağın tek sahibi olup, aynı zamanda kiracılar da bu topraklarda yaşamaktaydı. Malikane çevresinde birkaç yüz dönüm araziden ibaret olan bu sistemde ekilebilir arazi derebeye ait olup, onun haricindeki toprağı da kiracılar (serf) işlerdi. Toprak dilimler halinde ekilip biçilirdi. Serf kendi topraklarının yanında derebeyinin toprağını da işlemeye mecburdu. Kiracılar toprakla beraber alınıp, satılabilirdi.
Feodalizmin Çöküşü:Nüfus artışı, Haçlı seferleri, Türk akınları, ticaretin canlanması, panayırlar, şehirleşme, yeni toprakların tarıma açılması, emek rantın yerini para rantın alması, kral ve yeni orta sınıf ittifakı, monarşik milli devletlere geçiş, endüstri ve ticaretin gelişmesi, lonca ve kiliseye karşı tavır, Amerikan altın ve gümüşünün yarattığı enflasyon, rantların yükselişi, çit çevirme, manifaktör (ev işi), merkantilizm, sermaye birikimi ve ücretli emeğin ortaya çıkışı feodalitenin çökmesine sebep olmuştur.